Havaların birden soğumasıyla, grip salgının başlamasıyla ıhlamur, bal, zencefil, karabiber gibi besinleri farklı kombinasyonlarla tüketmeye başladık. Bugün sizlere biraz zencefilin özelliklerinden bahsedelim istedik.

Zencefil, yiyecek, içecek ve tatlılarda kullanılan popüler bir baharattır. Evde de yetiştirebileceğimiz kabukları sarı veya kahvemsi olan kokulu bir bitkidir.
Asya kökenli olup birçok hastalığın önlenmesi ve tedavisinde antik dönemlerden beri kullanılmaktadır.

Bugüne kadar zencefil içinde 400’den fazla farklı bileşik tespit edilmiştir. Kokusu içerdiği yağ miktarına bağlıdır ve seviyeler genellikle % 1 ile % 3 arasında değişmektedir.

Taze zencefilin acılığı 6-gingerolün en bol olduğu gingeroller olarak adlandırılan fenolik bileşikler grubuna bağlıdır. Kurutulmuş zencefilin acılılığı ise shogaoller,  yani gingerollerin susuz formudur.

• Antioksidan
• Anti-inamatuar
• Antikoagülasyon
• Bulantı ve kusmayı iyileştirici
• Ağrıyı azaltıcı
• Üst solunum enfeksiyonlarını iyileştirici özellikleri vardır.

Bazı çalışmalar özellikle osteoartritte inflamasyonun azaltılmasında zencefilin etkili olduğunu göstermiştir.
Diyabetik hastalarda kan lipidleri üzerinde iyileştirici özelliği bulunmaktadır.
2013 yılında diyabetli bireylerde yapılan bir çalışmada, 2 ay boyunca 3 gram zencefil tüketimi sonucu LDL kolesterol düzeylerinin düştüğü gözlenmiş.
85 hiperlipidemik hastanın, 45 gün boyunca 3 gram zencefil tüketimi sonucu serum Trigliserit ve Total kolesterol değerlerinin anlamlı olarak azaldığı gözlenmiş.

Kanıtlanmış ve güvenilir kullanım dozu belirlenmiş olmadığı için günlük beslenmenizde içtiğiniz bitki çaylarına taze zencefilden küçük bir parça rendelemek faydalı olacaktır.

Grip salgınına yakalanmış olanlara geçmiş olsun, yakalanmamış olanlara da aman dikkat diyelim.