Genel popülasyonun %1-3’ünde Tıkınırcasına Yeme Sendromu (Binge Eating Syndrome) görülür.

Yemek yeme kontrolünün kaybedilmesiyle, aşırı miktarda besinin kısa sürede (2 saat gibi) tüketilmesiyle karakterizedir. Bu tıkınma nöbetleri tekrarlayıcıdır. 6 AY BOYUNCA EN AZ HAFTADA 2 KEZ gerçekleşmesi ayırıcı tanısıdır.
Obez bireylerde yapılan bir çalışma sonucunda ağırlık yönetimi programındaki bireylerin  %30’nda görüldüğü belirlenmiştir. 

Bu bireyler;

• Tıkınma nöbeti sırasında kendilerini durduramayacakları hissine kapılırlar.
• Fiziksel olarak aç olmamalarına rağmen aşırı yeme eğilimdedirler. Tamamen rahatsız hissedene kadar yemeye devam ederler.
• Aşırı yemek yeme nöbeti sonrasında kendilerinden hoşnut olmazlar ve depresif davranışlar sergilerler.
• Beden imgelerinden hoşnut değillerdir ve yeme alışkanlıklarından utanç duymaktadırlar. Bu yüzden genellikle yalnız başına yemek yerler.
• Hipertansiyon, yüksek kolesterol, tip 2 diyabet, kalp damar hastalıkları açısından risk altındadırlar.
• Bu bireylerin geçmişi incelendiğinde

-erken yaşlarda başlayan ve sıkça yapılan diyetler olduğu

-depresyon, anksiyete, duygusal problemler, madde bağımlılığı vs. olduğu görülmüştür.

Bu bireylere diyet tedavisine başlamadan önce bu yeme davranışına neden olan etmenlerin tespit edilip ortadan kaldırılması gerekir. Bu noktada psikiyatrist, psikolog, diyetisyenin yer aldığı multidisiplinler bir yaklaşım çok önemlidir.
Daha sonrasında ise uygun diyet tedavisine başlanır.